Temsilcimiz Beşiktaş, UEFA Şampiyonlar Ligi C Kümesi üçüncü hafta maçında Portekiz takımı Sporting Lizbon’a 4-1 mağlup oldu. Siyah beyazlı ekibin kornerden yediği goller geceye damga vurdu. Hürriyet Gazetesi müellifleri Güntekin Onay ve Uğur Meleke, Beşiktaş – Sporting Lizbon maçını masaya yatırdı.
Temsilcimiz Beşiktaş, UEFA Şampiyonlar Ligi C Kümesi üçüncü hafta maçından da yenilgiyle ayrıldı.
Siyah-beyazlı kadro, Vodafone Park’ta konuk ettiği Portekiz temsilcisi Sporting Lizbon’a 4-1 mağlup oldu.
Kümesindeki birinci iki maçında Borussia Dortmund’a 2-1 ve Ajax’a 2-0 yenilen siyah-beyazlı takım, üçüncü hafta gayreti sonunda puansız bir halde son sırada yer aldı.
GALİBİYET HASRETİ SÜRÜYOR
Beşiktaş’ın Avrupa kupalarındaki galibiyet hasreti 6 maça çıktı. Avrupa’da son olarak 2019-2020 döneminde Slovakya temsilcisi Slovan Bratislava’yı 2-1 yenen siyah-beyazlı takım, sonraki 6 müsabakada ise bir beraberlik alıp, 5 defa yenildi. Geçen dönem Rio Ave ile 1-1 berabere kalan Beşiktaş; kelam konusu maçlarda Wolverhampton’a 4-0, PAOK’a 3-1, Borussia Dortmund’a 2-1, Ajax’a 2-0 ve Sporting Lizbon’a 4-1 mağlup oldu.
KORNERDEN GELEN GOLLER TARTIŞMA YARATTI
Maç öncesi kanat tertipleri çalışan Sporting Lizbon, bunun karşılığını birinci yarıda almayı başardı. Birinci yarıda 5 korner kazanan konuk takım, bunların üçünde gol buldu. Maçın 15. dakikasında kazanılan korner atışında Sebastian Coates’in baş golüyle 1-0 öne geçen Sporting Lizbon, 27. dakikada tıpkı halde ve birebir oyuncusuyla bir sefer daha fileleri havalandırdı.
Korner atışlarında savunma yapmakta zorlanan Beşiktaş, birinci yarının son kısmında bir öbür korner atışında Vida’nın ceza alanı içinde topa elle müdahalesi sonrası penaltı atışındaki gole mani olamadı ve soyunma odasına 3-1 geride gitti.
SPOR MUHARRİRLERİ NELER DEDİ?
GÜNTEKİN ONAY: BEŞİKTAŞ TOP RAKİPTEYKEN YETERSİZ
Sporting, orta alanda her oyuncuya baskı yaptı, siyah beyazlılar bu türlü değildi. Beşiktaş, maça son derece baskılı, istekli ve hareketli başladı. Fakat oyun üstünlüğünün temsilcimizde olduğu kısımda Sporting’in 2 kornerde de Coates ile teğe bir tıpkı golü atması bu düzeyde kabul edilemiyecek bir durum. Üçüncü golde de yeniden köşe vuruşundan gelen topa Sportingliler vurdu ve VAR incelemesi ile penaltı kararı geldi. İnanılır üzere değil! 3 korner; 3 gol. Sporting’e akan oyunda konum vermeden tek devrede 3 gol yiyen Beşiktaş, devrenin sonunda Alex Teixeira’nın eksiksiz golü VAR’dan dönmese daha güçlü bir momentum ile ikinci yarıya girebilrdi.
iKiNCi YARI OYUN DiSiPLiNiNDEN KOPTU
Sporting, her ikili çabayı önemseyen; fizik gücü yüksek, disiplinli bir kadro. Beşiktaş’ta orta alanda topu alan her oyuncuya çabucak baskı uyguladılar. Siyah beyazlı takımımızın ise orta alanda bu türlü bir sertliği yok. Top rakipte iken bu dönem sorun yaşayan Beşiktaş’ın bir başka sorunu de gol atmasına karşın Larin’in bu düzeyde sol kanat oynayamıyor olması. N’Sakala da güzel bir atakçı değil ve bu durumda sol kanattan topu rakip ceza alanına taşımak mümkün olmuyor. İkinci yarıda oyun disiplininden uzaklaşan Beşiktaş, Sporting’e net fırsatlar verdi.
SPORTiNG LiZBON’UN STOPERLERi BETON Üzere
Dün Sporting ekibinin oyun disiplini ve orta alandaki baskısı hakikaten de parmak ısırttı. Orta alandaki 4’lü ve stoperler tabir yerindeyse beton üzere. Bu düzeyde daha sıkı ve sert olmak zorundasınız. Sergen Yalçın, Gökhan Töre’yi nedense çok tutuyor. Fakat Gökhan bu itimadı daima boşa çıkartıyor. Maalesef tek yaptığı şey top kaybetmek. Beşiktaş’ın ivedilikle ekip sertliğini artırması kaide. Alex Teixeira sol önde de düşünülebilir. Dün Batshuayi ve Ghezzal dışında hamlede tahlil arayan yoktu. Kabul edelim ki Beşiktaş’ın bu savunma çizgisi Şampiyonlar Ligi düzeyinin altında. Bu ortada Beşiktaş’ın rakip tahlili yapan grubu, Sporting’in bu duran top setlerini neden incelemez? Birinci iki golün sahibi olan stoper Coates geçen dönem 7 gol atmış. Maç öncesinde ısınırken de birebir seti çalıştılar ve oyun içinde uygulayıp 3 gol attılar. Pes vallahi!
UĞUR MELEKE: GOLLERİ ALANLAR DEĞİL ADAMLAR ATIYOR
Sporting’in hocası Amorim muhakkak ki Başakşehir-Beşiktaş maçını izlemiş. Sporting, dinamik takımı, inovatif hocasıyla kolay bir rakip değildi zati. Amorim 36 yaşında fakat şimdiden yeni Mourinho olarak kodlanıyor. Braga’yla 13 maça çıkıp kupa kazandı, Sporting’i birinci döneminde şampiyon yaptı. Biraz şanssız oldukları Ajax maçını çıkarırsanız bu dönem da kaldıkları yerden devam ediyorlar aslında. İki oyun versiyonları var: İç alanda, kendilerinden zayıf rakiplere karşı oyunu domine ediyorlar. Lakin güçlü bir deplasmana geliyorlarsa geçiş hamlelerinde da ustalar. Bu dönem ligde Braga-Porto, Devler Ligi’nde de Dortmund maçında topa daha az sahip olup makyevalist bir top oynamışlardı. Beşiktaş’a karşı da maçın büyük kısmında emsal bir tuzak kurdular maalesef.
BAŞAKŞEHiR MAÇI Üzere
Beşiktaş’ın dönem başından beri korner karşılamada tercihi alan savunması idi. Elbette alan savunması da saygıdeğer bir yol, fakat bu prosedürü uygulamak için uzun vadeli birlikte oynayan bir oyuncu kümeniz olmalı. Golleri alanlar değil, adamlar atıyor…
Başakşehir de hafta sonunda Beşiktaş’a karşı emsal bir arızayı kıymetlendirmiş, 54’te Stefano Okaka bomboş bir baş vurmuştu. İmkânınız varsa o konumu tekrar izleyin, Epureanu ve Chadli de demarke vaziyetteydiler o kornerde. Hatta Başakşehir emsal bir uygulamayı 77’deki kornerde de yapmıştı.
BİREBİR ZAAFTAN 3 GOL ÇIKARDI
Ortadan 4 gün geçti, muhtemelen o maçı izleyen ve bu bahse özel olarak çalışan Ruben Amorim, Beşiktaş’ın bu zaafından bir değil, iki değil, tam üç gol çıkardı. Üç golde de kaptan stoper Coates’e bu kadar rahat baş vurdurulması hakikaten acı. Sanırım bir kere daha şu konunun altını çizmek gerek: Futbol saha dışında kurgulanan, saha içinde uygulanan bir oyun. Sporting de güzel çalışmış bu kurguya.
Maçın kırılma anı, birinci yarının uzatma anlarında iptal edilen Teixeira golü. Şayet o saniyede biraz şanslı olsaydık soyunma odasına tek farkla geride girmek daha farklı bir ikinci devre getirebilirdi. İki farklı geride oynamak güç. Beşiktaş ikinci yarıda çok risk aldı, orta alanlar çok rahat geçildi, karşılıklı durumların olması doğal. Maç teknik olarak birinci 45’te bitmişti aslında.
