İkinci Dünya Savaşı esnasında Iwo Jima Muhaberesi esnasında, ABD tarafından batırılan 24 Japon nakliye gemisi, Suribachi yanardağının aktif hale gelmesinin ardından okyanus yüzeyine çıktı. Yaklaşık 20 bin kişinin öldüğü tarihin en kanlı muharebelerinden birinin ardından ABD adayı 1968 yılına kadar işgal etti. Bununla birlikte, Japonya’nın en tehlikeli yanardağlarından biri olan Suribahci’de büyük bir patlama meydana gelebileceği uyarısı yapıldı.
19 Şubat 1945 – 26 Mart 1945 tarihlerinde Pasifik Okyanusu’nda bulunan Iwo Jima adlı küçük bir adada Japon İmparatorluğu ile Amerika Birleşik Devletleri arasında bir çatışma meydana geldi. 1945 yılı Şubat ayında Amerikan birlikleri Japon ana vatanından sadece bin 200 km uzaktaki bir adaya toplanmıştı. Ancak, Japon ana vatanının istilası için hayati önem taşıyan 2 havaalanına sahipti.
ABD, deniz ve hava kuvvetleri üstünlüğü ile kuşattığı adayı Japonlara ağır kayıp verdirerek aldı. Japonlar bu küçücük adaya asker yığdı, tüneller ve mağaralar kazdı. Ama hiçbiri ABD deniz güçlerinin açtığı ateşten kurtulamadı. Çatışma esnasında her iki taraftan yaklaşık 21 bin kişi hayatını kaybetti.
Bununla birlikte Suribachi Yanardağı’ndan gelen sismik aktivite nedeniyle, özellikle adanın batı kesiminde deniz yatağı yükselmeye başladı. Aktivite sonucunda batık gemiler volkanik küllerin üzerine oturdu.
Diğer taraftan, günümüzde adadan yaşayan hiç kimse yok. Ancak, 1968’de ABD tarafından iade edildikten sonra Japon ordusu tarafından geri alındı.
Japonya hükümetinin Volkanik Araştırmalar ve Geliştirme Merkezi müdürü Setsuya Nakada, “Küller, çevredeki bölgelere yayıldı, bu da volkanik aktivitenin henüz azalmadığını gösteriyor. ‘Iwo Jima’da büyük bir patlamanın meydana gelme olasılığı var” diye konuştu.
169 metre yüksekliğindeki Suribachi Yanardağı, Japonya’daki en tehlikeli 10 volkandan biri olarak listeleniyor. Ağustos ayında uydu fotoğrafları, Güney Iwo Jima Adası’nın yaklaşık 5 km kuzeyinde bulunan sualtı Fukutoku-Okanoba yanardağının patladığı anı yakaladı. Bu, Ogasawara takımadası zincirinde ortaya çıkan yeni bir ada ile sonuçlandı.
Japonya, Güneydoğu Asya ve Pasifik havzası boyunca uzanan yoğun bir sismik aktivite yayı olan Pasifik ‘Ateş Çemberi’ üzerinde oturuyor. Ülke düzenli olarak depremlerden etkileniyor ve binaların güçlü sarsıntılara dayanabilmesini sağlamak için katı inşaat yönetmeliklerine sahip.
